Merhamet Ve Adalet: Gazze ve Tarih Boyunca Savaş ve Barış

Abone Ol

Tarih boyunca savaş ve fetihler genellikle şiddet ve yıkım ile ilişkilendirilmiştir. Ancak, İslam tarihinde bazı önemli olaylar, zafer ve gücün, merhamet ve adalet ile de elde edilebileceğini göstermiştir. Hz. Muhammed'in Mekke'nin Fethi, Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü Fethi ve Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u Fethi, savaş meydanlarında bile insanlık değerlerinin korunabileceğinin örnekleridir. 2023 yılında hümanistlik edebiyatı yapan batı bunu nasıl anlayacak!

Hz. Muhammed, Mekke'yi fethettiğinde, neredeyse hiç kan dökülmeden şehre girdi ve müşriklere karşı büyük bir hoşgörü gösterdi. Bu, dönemin savaş anlayışıyla kıyaslandığında olağanüstü bir yaklaşımdı ve düşmanlara bile merhamet ve adaletle yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Hz. Muhammed'in bu tavrı, savaşın bile insanlık onuru ve hoşgörü ile yürütülebileceğini gösterdi. Kendilerine yıllarca her türlü eziyet edilen Hz. Muhammed ve mübarek sahabeleri hiç kimseye zulmetmediler. EbüSüfyan’ın evine giren, kendi evine sığınan güvendedir dediler.

Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü Haçlı işgalinden kurtardığında, şehre giren askerlerine sivillerin zarar görmemesi için kesin emirler verdi. O dönemde yaygın olan yağma ve katliamların aksine, Eyyubi, Hristiyan sivillere saygı gösterilmesini sağladı. Bu davranış, düşmanlarına bile insanca muamele edilmesinin önemini ortaya koydu.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettiğinde, şehrin Hristiyan nüfusuna özgürlük ve koruma sağladı. Fatih'in bu politikası, fethedilen yerlerdeki halkların din ve kültürlerine saygı gösterilmesinin önemini vurguladı. Müslümanlar zaten inancı gereği hiçbir şekilde kimsenin inançlarına karışamazdı.

Bu örnekler, savaş ve fetihlerin her zaman vahşet ve zulüm ile sonuçlanmadığını gösterir. Bunun yerine, liderlerin ve orduların tutumları, savaşın bile insanlık onuruna uygun bir şekilde yürütülebileceğini ortaya koyar.

Gazze'deki durum ise, tarihi örneklerimizin modern bir bağlamda ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Gazze'de yaşanan çatışmalar sırasında, özellikle katil İsrail tarafından yapılan saldırılarda sivil kayıplar, çocuk ve kadınların gözlerini kırpmadan katil siyonistler tarafından öldürülmesi, hastanelerin ve sivil altyapının hedef alınması gibi olaylar, insanlık onuruna ve uluslararası hukuka aykırı eylemlerdir. Ama insanlık onuru ve uluslararası hukuk gördüğümüz kadarı ile tatile çıktı. Zaten Müslümana zülm edildiğinde ne zaman bunlar harekete geçtiler ki…

Hz. Muhammed'in Mekke'yi, Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü ve Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethederken gösterdikleri insanlık ve hoşgörü, savaş ve çatışma zamanlarında dahi insani değerlerin korunabileceğini göstermektedir. Bu tarihi örnekler, modern dünya liderlerine ve toplumlara, çatışma ve savaş durumlarında insan hayatının ve haysiyetinin korunmasının nasıl olması gerektiğini göstermektedir.

Gazze de ateşkes sürecinde esir değişimleri oldu. Sizce Gazze’li mücahitler kendi eş ve çocuklarını hunharca bombalayan israil’in esirlerine zulüm etse idi dünya medyasında çarşaf çarşaf yayınlanmaz mıydı? Elbette evet. Ama Gazze’li mücahitlerin örnekleri belli. Hz. Peygamberimiz ve O’nun yolunda gidenler… Bu sebeple asla ve asla katil ve zalim olmadılar. Ne olursa olsun Müslümanca duruşlarından ödün vermediler. Rabbim onlardan razı olsun