Küslükler unutulmalıymış?

Abone Ol

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu küslüklerin ve eksikliklerin 23 Haziran öncesinde gündeme getirilmemesini isteyerek seçim sonrasında her şeyin konuşulabileceğini söylüyor.

Evet, bugün için iktidar partisinin en büyük sorunu parti içinde yaşanmakta olan küslükler ve anlaşmazlıklardır.

Birbirlerini hain ya da düşman gibi görenler arasında küslükler olmasından daha doğal ne olabilir?

Ama öyle bir noktaya gelmiş bulunuyorlar ki birbirlerine küsenler aynı zamanda sandığa da küsmekte ve oylarını kullanmamaktadırlar.

Numan Kurtulmuş gibi isimler 23 Haziran’da yapılacak seçimi bir telafi fırsatı olarak değerlendirirken Süleyman Soylu da partililere, “Hele şu seçimi bir atlatalım ondan sonra oturur dertlerimizi konuşuruz” diyor.

Böyle diyor ama bunun teminatını vermeleri çok zor!

Hiçbir AKP’li 23 Haziran’dan sonra kendilerine yine hain damgası vurulmayacağından emin değil.



Hiçbir AKP’li 23 Haziran sonrasında, “Trenden inen bir daha binemez” denilerek yine kapıların yüzlerine kapatılmayacağından da emin değil.

Hâl böyle olunca küslüğünü niye askıya alsın ki!

Üstelik ortaya yeni fırsatlar çıkmış durumda!

Kendilerine değer veren, adam yerine koyan, dediklerini dinleyen insanlar yeni siyasi oluşumlar peşinde iken mevcut kadroları dört beş sene daha başlarında tutmalarının anlamı var mı?

Yani hain diye damgalananların, bu trene bir daha binemezsiniz denilerek yüzüstü bırakılanların eline yeni fırsat geçmiş bulunuyor.

Tabir caizse böyle küslükler yaşayanlar için binebilecekleri yeni trenler oluşuyor.

Bu kişilerin horlanmak, azarlanmak, itelenip, kakalanmak yerine beyefendi muamelesi görecekleri yeni bir siyasi yapılanmayı tercih etmelerinden daha doğal ne olabilir?

Evet, AKP oldukça kritik bir dönemden geçiyor.

Bugüne kadar hep Erdoğan hatırına katlanılan sıkıntılar artık insanları canlarından bezdirmiş durumda.

Bugüne kadar hep çevreyi eleştirip Erdoğan’ı bu eleştirilerin dışında tutan insanlar bile artık yaşanan sıkıntılardan dolayı en çok O’nu sorumlu tutmaya başlamış bulunuyorlar.



Erdoğan’ın böyle eleştiriliyor olmasına karşı çıkanlar 17 yıldır partinin hep böyle yönetildiğini söyleyerek “şimdi ne oldu da itiraz ediliyor” diye soruyorlar.

Olan şu insanlar böyle bir yönetime tahammül güçlerin kaybettiler ve isyan bayrağını açtılar. Bilmem anlatabiliyor muyuz? (MİLLİ GAZETE)