İktidar seçimlerden ümidini kesmiş olmalı

Abone Ol

Dün gazetelerde iki başlık dikkat çekiciydi. Bunlardan birisi Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasına aitti ve genellikle, “6’lı masanın altı üstüne geldi” şeklinde verilmişti, ikincisi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması bazı gazetelerde, “Önce vatan diyenlerle iş birliğine hazırız!” başlığı altında yer alıyordu. Kısacası özetle söz konusu açıklama ve haberlerde ayrıştırıcı üslup özellikle sürdürülüyor ve açıklamalara bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Millet İttifakı’ndan duyduğu endişeyi sergiliyordu. Söz konusu açıklama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sanki seçimleri kazanmaktan ümidini giderek kaybettiğini de gösteriyordu. Çünkü ortada Millet İttifakı’nın altının üstüne geldiği gibi bir durum yoktu. Sadece ittifak içi birlikteliklerle ilgili bir takım yorumlar var. Bu kulis haberleri iktidar yanlısı medyada anında bir temenniye dönüşüyor, Millet İttifakı içinde bir takım tartışmalara zemin hazırlamayı öngörüyordu.

Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Önce vatan diyenlerle iş birliğine hazırız” sözleri kendileri gibi düşünmeyenleri aşağılamaya yönelik üslubunu sürdürdüğünü gösteriyordu. Çünkü öyle anlaşılıyor ki kendileri gibi düşünmeyenlerin, “Önce vatan diyenlerden olmadığı” yaklaşımını çağrıştırıyordu. Aslında bu tür değerlendirmelerin yabancısı değiliz. Çünkü yıllardan beri kendileri gibi düşünmeyenlere layık gördükleri nitelendirme ya vatan haini ya da terörist idi. Bu durum ise toplumda ister istemez ciddi bir ayrışmaya yol açıyor. Bu arada, “Önce vatan diyenlerle iş birliğine hazırız” nitelendirmesi de kendileri gibi düşünmeyenleri hain ya da terörist ilan ettikleri gibi ittifakları içinde yer almayan partileri önce vatan demeyenler arasına sokuluvermesi ayrıştırıcı üslubun devam ettiğini, bununla da kalmayarak üslubun giderek daha da sertleşeceğini ortaya koyuyor olsa gerek.

Kısacası, iktidar mensupları Millet İttifakı’nı karalama, sürekli bir çatışma içinde göstererek toplumun ilgisini üzerlerine çekmeye, bunun da ötesinde Millet İttifakı’nın söylediklerini toplumun duymamasını sağlamaya çalışıyor olmaları gösteriyor ki, sanki Cumhur İttifakı seçimlerden ümidi kesmiş durumda. Böyle olmasaydı Millet İttifakı’nı karalamak ve toplumun dikkatinden kaçırmak için uğraşmak yerine ülkenin sorunlarını çözmek için gayret gösterecek olsalar sanıyorum toplumun daha fazla ilgisini çekmeleri mümkün. Çünkü iktidar olmanın sağladığı imkânlar işlerini daha da kolaylaştırabilir. Ancak, Şubat ayında bütçe açığının son iki ayda 202 milyar TL’ye ulaşarak rekor kırması, bu arada açlık sınırı 9 bin 234 TL’ye yükselmiş, asgari ücret açlık sınırı rakamının altında kalmış durumda. Kısacası toplumun büyük kesimi giderek daha da fakirleşiyor, sadece bir avuç zengin sınıfı servetini artırıyor. Bu arada tarım ürünleri üretici fiyatlarında yüzde 127 arttığı düşünüldüğünde enflasyonun özellikle tarım ürünlerinde artışının devam edeceği görülüyor.

Son deprem felaketinin ardından toplumda büyük ölçüde kentsel dönüşüm isteği artmış, ancak gerçekleşmesi için de paraya ihtiyaç var. İktidar bunun için kentsel dönüşüm için 2 yıl ödemesiz 0.69 faizle 1 milyon kredi verileceğini açıkladı. Bu ise aylık 9 bin 700 TL taksit demek. Böyle olunca ister istemez kentsel dönüşümün gerektiği kadar başarılamayacağını söylemek yanlış olmaz. Netice itibariyle iktidar mensuplarının hedefi ülkenin içine düştüğü ekonomik ve sosyal çöküntünün sorumluluğunu toplumun dikkatinden kaçırmak olsa gerek. Netice itibariyle 20 yıllık iktidar seçimleri kazanmaktan ümidini kesmiş görünüyor.