Algı operasyonları ile Millet İttifakı’nı dağıtmaya yorulduğu kadar Cumhur İttifakı ülke sorunlarını çözmeye yorulmuş olsaydı öyle sanıyorum ki, hem toplumun sorunlarına çözüm bulmak; böylece toplumun içine yuvarlandığı sıkıntılardan hem biraz olsun kurtulmasına katkı verilmiş hem de, böylece büyük bir sıkıntı ile boğuşan toplum bir de iktidarın algı operasyonları ile boğuşmak zorunda kalmayabilirdi. Hâlbuki Millet İttifakı ülkenin ekonomik ve sosyal tüm sorunlarına yönelik araştırma ve çözüm yolları konusunda çözümler araştırmış tüm bunları raporlar haline getirmiş, önemli bir kısmını da toplumun bilgisine sunmuş bulunuyor. Diyebiliriz ki, Millet İttifakı seçimlere sorunlara hazırladığı çözüm yolları ile birlikte girecek. Buna karşılık Cumhur İttifakı ise bir takım rakipten top kapma ve bunu gole çevirme iddiaları ile giriyor. Buna karşılık 20 yıldır çözüm bulmadıkları sorunlara bir takım imkânlar sunarak oya çevirmenin gayreti içindeler.
Hemen belirteyim ki, her seçim döneminde iktidarlar bir takım seçim yatırımları yaparlar. Özellikle de bu, toplumun büyük bir kesimine dönük maddi şartların rahatlatılmasına dönük ya da böyle hiçbir durum olmadığı halde bir takım algı operasyonları ile toplumun bu kesimlerini yanlarına çekme ve oylarını alma hesapları yapanların bu davranışlarının her seçim döneminde geçerli olduğunu, kitlelerin çoğu zaman vaatlerden öte gitmeyen bir takım adımlarla oylarının çantada keklik olmadığı çeşitli kereler görüldü. Özellikle atılan bir takım adımların yüzyılın icraatı ya da Türkiye yüzyılı gibi bir takım nitelendirmelerle sunulmasının toplum üzerindeki etkileri giderek azalıyor. Öyle anlaşılıyor ki, bu azalış iktidar sahiplerini rahatsız ediyor. Çünkü yapılan açıklamalarda yanlışların ortaya konulmasından çok muhataplarını küçümseyici, değersizleştirici, bunun da ötesinde açıklamalarını adeta öfke patlaması halinde sunmalarına itiyor olsa gerek. Hâlbuki ülkenin öncelikli meselesi ülkenin kamplaştırmadan kurtarılması, tüm siyasilerin ülke sorunlarına yönelmesi gerekiyor. Çünkü öylesine iktidar kendini sıkışmış görüyor ki, açıklanan seçim tarihi üzerinden bile algı oluşturmaya çalışıyor. Söz gelimi 73 yıl önceki şartlar dâhilinde gerçekleşen iktidar değişikliği günümüz ile mukayese edilmekte, adeta seçim tarihi olarak ilan edilen 14 Mayıs, 1950 Türkiye’si ile günümüz Türkiye’si aynı şartlarda imiş havası estiriliyor. Kısacası, işleri güçleri bir takım gerçek dışı algılarla gerçekler ters yüz edilmeye çalışılıyor. Kısacası sahte algılar ve suni olarak oluşturulan sahte algılarla toplum yönlendirilmeye çalışılıyor.
Bir bakıma her şeyi kendilerinin bildiğini, kendileri ülkeyi borca batırdıkları halde Türkiye modeli adı altında bir ekonomi uyguladıklarını ileri sürüyor, paramızın hiçbir alım gücü kalmadığını bir takım ücretlere yapılan zamlarla gizlemeye çalışıyorlar. Hâlbuki sokaktaki insanımız verilen zamlardan ziyade zamlar az verilse de fiyatlar yükselmese, düşmeye başlasa diyor.
Kısacası bu seçimlerin ülkenin yararına sonuçlar doğurması için tüm kesimlerin kol kola girmesi, ülke sorunlarına iktidar ve muhalefeti ile gerçek çözümler sunmasına bağlı. Ne var ki iktidar kendi çözüm aramak ve bulmak yerine Millet İttifakı’nın sunduğu çözümleri de bir takım gündem değiştirmeler ve algı operasyonları yoluyla toplumun dikkatinden kaçırmaya çalışıyor. Toplum bu gerçeğin farkına vardığında da bu defaki 14 Mayıs seçim sonuçları iktidar sahipleri için unutulmayacak bir ders olabilir.