AKP yönetimi tam bir açmazın içine girmiş bulunuyor.
Bir taraftan yeni bir parti kurmak için ayrılacak olanlar ihanetle suçlanıp bedelini ağır ödeyecekleri iddia ediliyor.
Bir taraftan da küskün partililerin gönüllerinin alınması için talimatlar veriyorlar.
Bu ne yaman bir çelişki!
Bunca yıldır parti yönetimi kendilerinden farklı düşünen herkesi düşman gibi gördü ve onları hemen hain olarak ilan etti.
Düşman gibi görülenler, hain ilan edilenler de tabii olarak incindiler, kırıldılar ve küstüler!Kendilerini horlayanlara incindiler, kırıldılar ve küstüler ama siyasete küsmediler.
Hatta ülke yönetimini bu kendini beğenmiş ve kendi aklından başka hiçbir akla değer vermeyenlerin elinden kurtarabilmek amacıyla yeni parti arayışları içine girdiler.
AKP yönetimi öylesine bencil ki hem beğenmediklerini hain olarak ilan edip ağır bedel ödeyeceklerini ileri sürüyorlar hem de küskünlerin gönüllerinin alınması için talimatlar veriyorlar.
Tamam, partiden ayrılacak olanlar bir bedel ödemek zorunda kalabilirler, bunu itirazımız yok.
Ama geriye kalanlar bedel ödemiyor mu?
Onlar aslında izlemekte oldukları bu bencil politikanın bedelini daha şimdiden ödemeye başladılar.
Ankara Belediye Başkanlığı’nı kaybettiler.
İstanbul Belediye Başkanlığı’nı kaybettiler.
Büyük bir pişkinlik içinde seçimleri kaybettiklerini kabul etmeyip oylarının çalındığını iddia ettiler.
Bu defa çoğunluğunu da kaybettiler.
Bakmayın, “Seçimlerden birinci parti çıktık” diye seviniyor gibi görünmelerine.
Bu züğürt tesellisinden başka bir şey değil.
Görülüyor ki ortaya çıkan tablodan ne ders alabiliyorlar ne de ibret alabiliyorlar.
Hâlâ sağda solda efelenip geziyorlar.
Ayrılanlar ağır bedel öder diye tehditler savuruyorlar.
Oysa aynaya bir baksalar, kimlerin ağır bedeller ödediğini hemen görecekler.
Aslında en ağır bedeli kendileri ödüyorlar.
Ayak bastıkları zemin altlarından kayıp gidiyor.
Ayrılmak isteyenlerden bahsederken ihtiras sahipleri, hırs sahipleri, kifayetsizler gibi laflar ediyorlar.
Ne gariptir ki ayrılıp gitmek isteyenler de kalanlara aynı gözle bakıyorlar. Onları kifayetsiz muhterisler olarak görüyorlar.